Mersin Çocuk Hakları Derneği, 12 Haziran Uluslararası Çocuk İşçiliği Mücadele Günü’nde yayımladığı basın açıklamasında, çocuk işçilerinin artan bir toplumsal sorununu vurgulayarak, tüm işçi çocuk işçiliğinin karşı mücadeleye uğradığını vurguladı.

Çocuk İşçiliği Toplumsal Bir Sorun

Mersin Çocuk Hakları Derneği, çocukların erken yaşta iş hayatına atılmalarının Türkiye’de önemli bir toplumsal sorun haline geldiğini belirtti. Neoliberal politikaların sonuçları artan işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik, gelirdeki adaletsizlik, doğum, geleneksel bakış açısı, sosyal mali düzenlemeler ve yasal düzenlemelerin gecikmesi gibi kesintilerin çocuk kesintilerinin azalması nedeniyle olduğunu ifade etti.

Tehlikeli ve Ağır İşlerde Çalışan Milyonlarca Çocuk

Basın açıklamasında, dünya çapında ve Türkiye’de küresel ölçekte büyümenin, tarımda ve sanayide tehlikeli ve ağır işlerde çalıştırıldığı belirtildi. Bazı işverenlerin düşük ücretle çalıştırılabilir olmaları nedeniyle özellikle çocukların tercih ettikleri, bireylerin sigortasız çalıştırılması ile işverenlere ucuza aile sağladıkları vurgulandı. Çocuk işçiliği, emek sömürüsünün en vahşi biçimi olarak tanımlandı.

Çocuğun Gelişimi ve Eğitimi Tehlikede

Çocukların aile ortamından kopup erken yaşta çalıştırılmalarının fiziksel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği belirtildi. Dernek, çocuk işçiliğinin çocuk istismarının en yaygın biçimi olduğunu vurguladı. Çocukların oyun sırasında ağır iş koşullarında çalıştırılmaları, eğitimden uzak kalmalarına ve çeşitli istismarlara uğramalarına yol açıldı.

Çözüm İçin Toplumsal Duyarlılık ve Mücadele

Mersin Çocuk Hakları Derneği, çocukların gelişim ve eğitimlerinin zor ve tehlikeli şekilde çalıştırılmalarının, sosyo-ekonomik politikaların, ihmallerin ve denetimsizliğin kusurları haline gelmelerine neden olduğunu belirtti. Ekonomik ve sosyal koşullar altında çocuk işçiliğinin büyük oranda azalan birliği, aşırı çocuk işçiliğine karşı duyarlı olmaya ve mücadele etmeye çalıştırılır.

Herkes Göreve Davet Edildi

Dernek, çocukların sırtlarında hayat yüküyle değil, çocukça sevinçlerle ve coşkularla yaşamaları için herkesin üzerine düşeni yaptığını vurguladı. Haklarına sahip olmak onları korumak ve okullarda eğitim almalarını sağlamak için hepsini göreve davet etti.