27 Kasım 2024

İLGİNÇ BİR ARAÇ MUAYENESİ

Ramazan Kara

Bildiğiniz gibi; yeni alınan taşıtlar 3 yıl sonra, diğer araçlar da, en geç 2 yıl sonra “Muayene” olup trafiğe çıkma onayı almak zorunda.
Bugünkü yazıma; sosyal medya hesabıma yazmış olduğum aşağıda metne, İzmir’de yaşayan bir okul arkadaşımın yaptığı yorumu alıntılayarak başlayacağım.
Dün, benim ve birçok insanımızın, Mersin’in şehir merkezinde yaşadığı sıkıntılı sürecin daha iyi anlaşılmasını ve gerekli önlemlerin, bir an önce alınmasını istiyorum çünkü.
Arkadaşım “İzmir farkı diyeceğim. Ben, Ocak ayında saat:11.00’e aldığım randevuma 10.30’da gittim. Hemen işleme başladılar ve 11.05 te her işim bitti”
Bu alıntıdan sonra, bir de benim ve onlarca -hatta yüzlerce- insanımızın yaşadığı olayı anlatayım:
Aracımı, periyodik muayeneden geçirmek için TÜV TÜRK’ten o gün, saat:13.00 için randevu almıştım.
Erkenden sıraya girmek için saat:11.00’de oradaydım.
Önce, gerekli işlemlerin yapılacağını ve istenen ücret ödenince, saat:13 civarında, aracımın kontrol edileceğini sanıyordum çünkü.
Meğer, saat:13’teki randevu ile ilgili işlem bile, daha erken sıra alsan da, saat 13’ten sonra, yapılmaya başlanıyormuş.
“Neyse” diyerek başladığım işlem bitti. Ben de, adım anons edilince giderim diye, aracımla birlikte herkesin beklediği yerde beklemeye başladım.
İlk dikkatimi çeken şey, araç park etmek için ayrılan yerin çok yetersiz olduğu oldu.
Öyle ki; içerideki araçların, en az 2 katı kadar araç da, ana yol veya yan yolda bekliyordu çünkü.
Epey bekledikten sonra(saat:14 iken) oradaki güvenliği sağlayan ve sırası gelen aracı yönlendiren, 2 kişiden birine “Ben, saat:13 için randevu aldım ama hala adım okunmadı” deyince görevli “Ağabey, sana sıra 15-16 arası gelir” dedi.
Ben de, ilk şokumu yaşadım.
Randevu sözcüğünün anlamını bilen kim olsa şoka girerdi ve randevulu sisteme geçmeden önce, erkenden gidip sıra alınca, yapılacak işlem için bu kadar beklenmiyordu çünkü.
Hamdolsun, sıram 17.08’de gelince işlemim yapıldı ve aracım geçerli not aldı.
Böyle bir gün yaşamış biri olarak, birkaç soru sorma hakkım olduğuna inanıyorum.
Alınan bir randevu ile ilgili işlemin, 4 saat sonra yapılmasının mantıklı bir açıklaması yapılabilir mi?
Ekzoz için emisyon ölçümü, özel servislerde yapıldığı halde periyodik muayene neden yapılmıyor?
Böyle bir uygulama olsa; araç sahipleri, hem aracının bakımı için verdiği paraya acımaz, hem de aracında bir arıza çıkarsa anında tamir ettirir. Sizce de öyle değil mi?
Şimdiki sistemde; araçta, bir eksik veya arıza varsa araç sahibine “Araç, trafiğe çıkamaz” yazılı bir belge verip “Eksiklerini, 1 ay içerisinde tamamlayarak getirin” diye açıklama yapmanın, mantığı ne?
Trafiğe çıkmasına izin verilmeyen araç, kontrol edilen yerde tamir edilmediğine göre; sahibi, aracını sırtında mı taşıyacak?
Ben, aracımı; her yıl servise götürüp periyodik bakım yaptırıyorum. Servisteki bakım bilgileri, alt yapısının çok kolay oluşturacağına inandığım bir programla, trafik birimlerine neden servis edilmiyor?
Ben, herkes gibi “15 dakikalık bir işlem için; neden, o kadar para alınıyor?” diye sormayacağım.
Gerekirse, daha çok para alınsın ama arabası olan yurttaşa, insan gibi davranılsın.
Vatandaş; verilen randevudan 4 saat sonra işlemi yapılarak “muayene işlemi bitmeden giderse ceza ödeyeceği için bekletilen yolunacak kaz” yerine konulmasın yani.
Yazımı, Tarsus’ta yaşayan bir arkadaşımın damadının yaşadığı bir olayı anlatarak bitirmek istiyorum.
Çocukcağız, aracını muayeneye götürünce, sinyal lambası arıza vermiş ve “Bir ay içerisinde, yaptırıp gel” demişler.
Birkaç kilometre yol gidince, sinyal lambası, kendiliğinden çalışmaya başlamış. Bana göre; sinyal lambası yanmıyor diye, öyle bir uygulama yapmak, çok saçma bir uygulama.
Muayenenin geçerlilik süresi 2 yıl ve hiçbir servis, sinyal lambası için “2 yıl yanar” garantisi verEmez çünkü.