Başkan Seçer, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Meyer-Landrut Ve Beraberindeki Heyetle Bir Araya Geldi
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut başkanlığında Hırvatistan Büyükelçisi Hrvoje Cvitanovic, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Almanya Ticaret Ateşesi Roland Vegh, İtalya Ekonomi Danışmanı Maria De Stefani Spadafora, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Letonya Büyükelçisi Pēteris Vaıvars, Litvanya Büyükelçisi Ricardas Degutis, Lüksemburg Maslahatgüzarı Laura Lakaff, Malta Büyükelçisi Theresa Cutajar, Hollanda Maslahatgüzarı Nathalie Lintvelt, Polonya Büyükelçisi Maciej Lang, Portekiz Büyükelçisi Virginia Pina, Romanya Büyükelçisi Stefan Alexandru Tinca, Slovakya Büyükelçisi Jan Psenica, İsveç Büyükelçisi Malena Mard ve AB bürokratlarından oluşan heyet ile bir araya geldi.
Gündeme ilişkin güncel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulan ziyarette, Başkan Seçer ziyaretlerinden dolayı heyete teşekkürlerini iletti.
Seçer: “Mersin çok rengarenk bir kent”
Ziyarette konuşan Başkan Seçer, heyeti ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi. Mersin’in Doğu Akdeniz çanağının en önemli sahil kentlerinden biri olduğuna dikkat çeken Seçer, kentin resmi nüfusunun 1 milyon 900 olduğunu ancak iç ve dış göçler sebebiyle şu anki 2.5 milyon civarında olduğunu belirtti. Mersin’in hem etnik hem siyasal hem mezhepsel hem dinsel olarak farklı demografik yapılardan oluştuğunu söyleyen Seçer, “Mersin çok rengarenk bir kent. Küçük Türkiye, Türkiye’nin özeti gibi düşünebilirsiniz. Mersin’de belediye başkanlığı yapmanın çok zor bir görev olduğu bilinir. Ama kentin belediye başkanı olarak ben bu zorluğu yaşamadım. Şunu gördüm; işte bu çeşitlilik gerçekten muazzam bir zenginlik. Bu duyguyla da herhangi bir ayrım yapmadan yurttaşlarımıza hizmet etmeye gayret eden bir belediye hüviyetimiz var” dedi.
Mersin’in konumu itibariyle de hareketli bir bölge olduğuna işaret eden Seçer, “Bir tarafta Doğu Akdeniz çanağı ve orada yaşanan siyasal sorunlar, diğer taraftan Ortadoğu ve Arap coğrafyasına mesafe olarak yakın olmasının yansımaları, diğer taraftan dünya ticaretine konu ve gözde bir yer olması da bu bölgenin politik açıdan da çok hareketli bir bölge olduğunu bize gösteriyor” diye konuştu.
“Mersin’in bütün sektörleri içerisinde barındıran bir kent”
Mersin’in genç ancak bir o kadar da kadim bir şehir olduğunu belirten Seçer, “Mersin belki de insanlık tarihinin medeniyetler tarihinin en eski toprakları üzerindedir. Başta Tarsus olmak üzere ki İncil’de de çok sık Tarsus’un ismi Saint Paul’dan dolayı geçer, dünyanın tanıdığı bir yerleşim yeridir. Silifke, Anamur ve Mut gibi ilçelerimiz de on bin yıllık tarihi bünyesinde barındıran yerleşim yerlerimizdir” ifadelerine yer verdi. Mersin’in birinci derecede ticaret kenti olmasına karşın içerisinde bütün sektörleri barındırdığını vurgulayan Seçer, Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarından biri olduğunu söyledi. Verimli topraklardan dolayı da Mersin’in önemli bir tarım kenti olduğuna dikkat çeken Seçer, aynı zamanda sanayi ve turizm gibi sektörlerin de kentte oldukça geliştiğini belirtti.
“Çalışmalarımızı iş birliği içerisinde sürdürme arzusundayız”
Türkiye’nin dünyanın bütün ülkeleriyle iyi ilişkiler kurma arzusunda olan bir ülke olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti: “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözünü ile edinerek kentimizde görev yapmaya devam edeceğiz. Altı ay sonra seçim var ama biz buradayız. Umut ediyorum görevimize devam edeceğiz. Kentin bekleyen sorunlarının çözümüne ilişkin şu anda devam eden yatırımlar, yeni yatırım ihtiyaçları, kentin ihtiyaçları konusunda daha önce de sayın başkanla bir araya geldiğimizde konuşmuştuk. Avrupa Birliği’ne bağlı bazı kurumlarla da yaptığımız temaslarda devam eden iş birliklerimizde de kentimizin altyapı, üst yapı sorunlarını, daha temiz, sürdürülebilir bir çevrede yaşama isteğimize ilişkin çalışmalarımızı da iş birliği içerisinde sürdürme arzusundayız.”
Kentte geniş bir yelpazede işbirliği projelerimiz devam ediyor”
Ziyaretin Şubat ayında yapılmasının planlandığını ancak yaşanan deprem felaketinin ardından ertelenmek zorunda kaldığını belirten Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise, AB bünyesinde kentte finanse edilerek destek olunan çok önemli programlar olduğuna da değinerek, bunlardan bir tanesinin sürdürülebilir ve dayanıklı akıllı ulaşım sistemi projesi olduğunu hatırlattı. Desteklenen diğer projeleri de aktaran Landrut, su ve atık su projelerinin olduğunu, 20 okulun inşaatının yapımına destek verdiklerini belirterek, “Bunun dışında tarım alanında, sağlık merkezinin inşa edilmesi alanında da destek olmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla, bu değindim alanları da dikkate alırsak oldukça geniş bir yelpazede işbirliği çalışmalarımızın devam etmekte olduğunu söyleyebilirim. Sizin de değindiğiniz kentinizde yaşamakta olduğunuz zorlukların üstesinden gelinmesine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ziyaretimiz boyunca deniz ekosistemine odaklanacağız”
İki günlük ziyaretleri boyunca ekonomik bir aktör olarak özellikle deniz ekosistemine odaklanacaklarını söyleyen Landrut, Mersin Limanı’na da bir ziyaret yapacaklarını vurguladı. Mersin Limanı’na girmeyi bekleyen çok sayıda gemi olduğunu gördüklerini söyleyen Landrut, “Mersin limanı oldukça aktif bir liman gibi görünüyordu Aynı zamanda deniz, ekonomik bir aktör olmasının yanı sıra oldukça da hassas da bir ekosistem. Bu boyutunu da ele almak amacıyla da Erdemli ’deki Deniz Bilimleri Enstitüsüne bir ziyaretimiz olacak. Denizin korunması için hep birlikte elimizden geleni yapmalıyız diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. İklim değişikliğinin de hassas ekosistem üzerinde etkileri olduğunu aktaran Landrut, bu konuyu da daha sonra etraflıca ele alacaklarını ifade ederek sözlerini sonlandırdı.