1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI
1 Mayıs İşçi Bayramı’nın temeli; 1856 yılında, Avustralya’daki taş ve maden işçilerinin “8 saatlik işgünü” isteğini dile getirdikleri eylemle atılmıştır.
Bir yıl sonra, Amerika’da yüzbinlerce işçinin katılımıyla, aynı talepler dile getirildi.
Ancak olaylar oldu. Kan döküldü. Bu yüzden kutlamalar yasaklandı.
3 yıl sonra, 1889 yılında, İkinci Enternasyonalde, tüm dünyada 1 Mayıs’ın “Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmasına karar verildi.
Bizdeki 1 Mayıs kutlamalarına gelince; Osmanlı Devleti’nde 1911 yılında Selanik, 1912 yılında da İstanbul’da kutlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde ise; 1923 yılında “1 Mayıs İşçi Bayramı” olarak kabul edilmesine karşın bir yıl sonra kutlamalar yasaklanmıştır. Daha sonraki yıllarda da “1 Mayıs İşçi Bayramı” olarak değil “Bahar Bayramı” olarak kutlanmaya başlanmıştır.
İlkokul-Ortaokul ve Lisede okuduğum yıllarda, 1 Mayıs Bahar Bayramı’nı kırlarda toplu halde piknik yaparak, oyunlar oynayarak, halaylar çekerek, türküler söyleyerek coşkuyla kutlardık.
Kutlamalar, günümüzdeki Nevruz kutlamalarını andırır ve çok kalabalık olurdu.
Üniversiteye gidinceye kadar ben “1 Mayıs İşçi Bayramı” diye bir bayram olduğunu bilmeyenlerdendim. Üniversite öğrencisi olduğum yıllarda yapılan korsan gösterilerle birlikte ben de bu bayramla tanışmış oldum.
Meğer böyle bir bayramımız varmış ve yıllardır izin verilmediği için korsan gösterilerle kutlanırmış. Bayramdan çok kovalamacanın yaşandığı bir durum.
Bir grup işçi veya genç toplanır, bildiri okur, slogan atar, bunları gören polis de onları yakalayıp gözaltına almak için kovalar. Daha doğrusu kaçanların da kovalayanların da emekçi olduğu ilginç bir görüntü.
Az önce de belirttiğim gibi tam anlamıyla kovalamaca.
1976 yılında, İstanbul-Taksim Meydanı’nda, Türkiye’nin en büyük işçi sendikalarından DİSK’in organize ettiği bir kutlama yapıldı. Coşkunun tavan yaptığı alanda, onbinler -hatta- yüzbinler vardı.
Olağan karşılanacak bir kaç önemsiz olay dışında her şey çok başarılı geçmişti.
Aynı coşkuyu bir yıl sonra yeniden yaşamak için 1977’de alana gelenler, bayram yapacakları alanda katliamla karşılaştılar.
O gün, hala yapanları bulunamayan “1 Mayıs Katliamı” yaşandı çünkü.
34 kişi yaşamını kaybetti. (Kimi kaynaklar 37 diye geçti ama resmi kaynaklara göre 34 kişi) En az 34 can yok oldu.
Bayram yapmaya gelen 34 can, kalanlara acı bırakarak, başları dimdik gittiler. Karanlık düşünceli, hala karanlıkta kalabilenler tarafından katledilen 34 can.
O günden sonra yapılan kutlamalar, 34 canın yok olmasının burukluğunun yanında, Taksim Alanı’nda kutlama yapılmaması için yapılan sert tartışmalara neden oldu.
Hem bayram olarak kabul edilmiyor, hem istenilen alanda kutlanılmasına izin verilmiyor, hem de o gün tatil edilmiyordu.
Neden böyle yapıldığını ne ben anlayabildim, ne de anlayan biri çıktı.
Söz buraya gelmişken, yıllar önce yaşadığım bir olaya değinmeden geçemeyeceğim.
Yaz aylarından biriydi ve benim de devlet memuru olduğum bir yıldı.
İşçiler ve memurlar, ekonomik ve sendikal hakları için 1 saat iş bırakacaklardı.
Okullar tatil olduğu için benim gibi öğretmen olanlar iş bırakamazdı ama eylem yapanların yanında olmalıydık.
Ancak oğlum, o gün ameliyat olduğu için ben katılamadım. O saatte, eve gidip acilen bir şeyler getirmem gerekiyordu. Arabam da yoktu. Toplu taşıma aracına bindim, gidiyoruz.
Tam eylem saatinde, Karayolları çalışanları, kurumlarının önünde halaylar çekerek eylemlerini kutluyorlar. Belki işi en acele olan benim ama hayranlıkla izliyorum.
O sırada, bulunduğum otobüste homurdanmalar başladı. “Bu sıcakta yolu açsalar da gitsek” türü olağan söylenmeler.
O sırada, 50-60 yaşlarında bir yaratığın, halay çeken kızlardan birini kastederek
-Orospuya bak, o da halay çekiyor, demesiyle kan beynime sıçradı.
Ayağa kalktım ve tüm yolcular karşımda olacak şekilde, sürücünün yanına gittim,
-Utanmaz adam, yaşından başından utanmıyor musun? Hakaret ettiğin bayan kızın yaşında? Nereden biliyorsun orospu olduğunu? Koynunda mı yattın aşağılık adam? diye bağırmaya başladım.
– Bu gördüğünüz yolu bir saatliğine ulaşıma kapatanlar, aynı zamanda bu yolu bizim kullanmamız için yapanlar değil mi? Siz onların ne koşullarda çalıştığını biliyor musunuz? Politikacılar gelince, kaza olunca yollar ulaşıma kapanmıyor mu? Ne olur biraz da onlar için beklesek? Biraz anlayışlı olamaz mısınız? diye konuşunca
-Beyefendi doğru söylüyor, türü konuşmalardan sonra yolcular, eyleme alkışlarla destek verdiler.
Taksim alanını da yapanlar işçiler değil mi? Orada yapılacak gösteriden sonra o alanı temizleyecek olanlar işçiler değil mi?
Neden onların istedikleri alanda, istedikleri şekilde bir bayram yapmaları çok görülüyor?
Ben bunu anlamadım, anlayamadım.
Peki, siz anladınız mı?
Yöneticilerimiz de anlayamadığı için olsa gerek 2008’de 1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kabul edildi.
Çok geçmeden 2009’da da resmi tatil oldu.
Ancak; yöneticilerin izin vermedikleri Taksim Alanındaki kutlamalar, birkaç yıl öncesine kadar yapılamadı.
O yıl da, sembolik bir kutlama yapıldı.
Bu yıl, işçiler ve emekçiler yeniden Taksim Alanı yeni adıyla “1 Mayıs Alanı’nda” olacak.
1 Mayıs İşçi Bayramı-1 Mayıs Alanı’nda kutlanacak.
Kışkırtmalardan arındırılmış, olaylardan ırak, halayların çekildiği, marşların ve türkülerin söylendiği, türkü tadında bir kutlama olmasını diliyorum.
Onuruyla çalışan, alın teriyle kazanan her emekçinin bayramı kutlu olsun.
Ev işleri yapan, çocuk büyüten ev kadınlarımız başta olmak üzere, çalmadan, çırpmadan asgari ücretle ev geçindirenlerin, sokağımızı süpüren çöpçülerimizin, fabrikalarda çalışan işçilerimizin, memurlarımızın, emeklilerimizin, kısacası tüm emekçilerin Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
1977’de aramızdan ayrılmak zorunda kalan 34 canın acısını yüreğimde hala hissederken, anıları önünde saygıyla eğiliyor ve 1 Mayıs İşçi Bayramlarını ayrı ayrı kutluyorum.
Aydınlık düşünceli insanlarımızla, çalışanların haklarının karşılığını hak ettiği şekilde alacağı yıllarda, barış dolu, huzur dolu, sağlık dolu, mezarda emekliliklerin olmayacağı bir ortamda, bayram tadında nice 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarında buluşmak dileğiyle herkese ve her kesime iyi bayramlar.(30.04.2011)