BENİM REFERANDUMUM İYİDİR ARKADAŞ!
Aşağıdaki yazıyı, 11 Eylül 2011’de yazmıştım.
Yeni bir “Referandum Tartışması” gündemde olduğu için olduğu gibi yayınlıyorum
“Gezi parkı Eylemi” ile birlikte bir kez daha referandum tartışmalarına başladık.
Halk için yapılan uygulamaların halka danışılarak yapılması elbette çok olumlu bir tavır. Ancak toplumu yıllarca etkileyecek uygulamalarda, konunun uzmanlarına danışmak daha doğru olsa gerek.
Bu yüzden; Gezi Parkı ve Topçu Kışlası gibi konuları, çevre uzmanlarının ve tarihçilerin enine boyuna tartışmalarına zemin hazırlanmalı ve bu tartışmaların sonucuna göre ortak aklın benimseyeceği bir karar verilmelidir.
Halkın iyi niyetle ve yapılan propagandalar sonucu vereceği karar, maalesef her zaman doğru sonuç vermiyor. Bunu en somut delili, şu anda değiştirilmesine karar verildiği halde bir türlü değiştirilemeyen “1982 Anayasası” olsa gerek.
Söz konusu Anayasa, halk tarafından %92 gibi ezici bir çoğunlukla benimsenmişti.
Anlayacağınız hem aradan 30 yıl geçmesine ve birçok maddesi değiştirilmesine karşın hala tartışılan, değiştirilmesi gereken Anayasa, hem de 12 Eylül Döneminin arkasında olağanüstü bir halk desteği vardı.
Şu anda doksanlı yaşlarda bulunan ve yargılamaları yapılan Kenan Evren ve arkadaşları var ya onlar, çok değil 30 yıl önce birer halk kahramanıydı.
“Peki, bu durumda hiç mi referandum yapılmamalı?” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette referandumlar yapılmalı. Ancak sık sık ve o konuda bilgisi olanların oy kullanacağı referandumlar yapılmalı.
Belki garibinize gidecek ama yasama organının çıkaracağı her önemli yasanın referanduma sunulmasını isteyen bir yapım var.
Ancak benim istediğim referandum, herkesin oy kullandığı değil o alanda bilgisi, deneyimi ve işi olanların oy kullanacağı bir referandum.
Hani bir düşünür “Birilerine bilmediği bir alanda oy kullandırmak okuma-yazma bilmeyen birine hangi kitabı okuyacağını sormak gibidir” diyor ya bizde ve diğer ülkelerde yapılan referandumlar da şimdiki haliyle çoğunluğu okuma-yazma bilmeyen bireylere hangi kitabı okuyacağını sormak gibi değil mi?
Oy kullanma hakkım olan birkaç referandumda araştırdım, soruşturdum ve edindiğim bilgilerimin ışığında oy kullandım. Ancak bu işin uzmanlarının bile bir noktada birleşemediğini gördükçe verdiğim kararın yüzde yüz doğruluğundan hiçbir zaman emin olmadım, olamadım. Öyle ya ben eğitimciyim. Eğitim alanında söyleyecek pek çok sözüm olabilir ama Anayasa yapmak ve yapılan anayasa ile ilgili en doğru kararı vermek benim işim olmamalıydı.
Oturup bu konuda kafa yorunca benim çok farklı bir referandum anlayışım çıktı ortaya.
Benim referandumum diğer referandumlarda daha iyidir arkadaş.
Çünkü benim referandumumda, herkesin bildiği alanda ve bildiği konuda söz hakkı olacak.
Hiç kimse bilmediği konuda ahkam kesemeyecek. Hele hele tereciye tere hiç satamayacak.
Anayasa değişikliği yapılacaksa hukuk profesörleri başta olmak üzere Hukuk Fakülteleri bünyesindeki öğreticilerin, yargıçların, savcıların, avukatların hatta hukuk fakültesinde okuyan öğrencilerin oy kullanmasını gerektiren bir referandum.
Eğitim sistemimize yön verecek bir yasayı eğitimciler ve eğitim fakültesi öğrencilerinin, ziraatle ilgili bir yasaya Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri ve fakülte mezunlarıyla birlikte ziraatle ilgilenenlerin oy vereceği bir referandum istiyorum.
Hukukla ilgili bir konuda hukukçuların, eğitimle ilgili bir konuda eğitimcilerin, ziraatle ilgili bir konuda ziraatçilerin oy kullandığı gibi sağlıkla ilgili bir konuda sağlıkçılar, ekonomiyle ilgili bir konuda ekonomistler, güvenlikle ilgili bir konuda güvenlikçiler, siyasi partiler yasası ile ilgili bir konuda siyasi parti üyeleri, seçim yasası ile ilgili tüm seçmenler oy kullanacak.
Herkes konumu ve bilgisi kadar oy kullanacak, söz söyleyecek.
“Bunu uygulamak hem çok zaman alır hem masraflı olur” deniliyorsa mecliste bulunan milletvekilleri kendi alanlarındaki yasalarla ilgili oy kullansın. Salt çoğunluk ona göre belirlensin.
Söz gelimi mecliste eğitimci olan 150 milletvekili varsa eğitimle ilgili yasalar için salt çoğunluk 150 milletvekiline göre 76 olarak belirlensin.
Böylece yürütmede bulunan siyasi iktidarın yasama organı üzerindeki etkinliği kısmen de olsa azaltılabilir.
İşte benim referandumum böyle. Yorumlarınıza göre ya bu önerimi daha çok kullanacağım ya da susacağım. İlginç düşüncelerim hakkında yapacağınız yorumlar da benim referandum sonuçlarım olacak yani.
Nasıl yaparsak yapalım yasama organımızdan çıktığı andan itibaren tartışmaya açmayacak kadar olumlu yasalarımız olması dileğiyle hoşça kalın.