27 Kasım 2024

Başkan Seçer ve Meral Seçer, Cemevi’ndeki Aşure Etkinliği’ne Katıldı

Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer, eşi Meral Seçer ile birlikte Mersin Cemevi tarafından düzenlenen 23. Aşure Etkinliği’ne katıldı. Seçer, “Aşuremizin kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize ve bereketimize vesile olmasını diliyorum” dedi.

Mersin Cemevi’nde düzenlenen etkinliğe Başkan Seçer’in yanı sıra Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır, Mersin İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, ilçe belediye başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, oda ve dernek temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Gülbengi okunması ve semahların dönmesiyle başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti.

“Muharrem yası; zalime karşı mazlumun haklılığını ifade eder”

Aşure dolayısıyla Cemevi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Seçer, Muharrem ve aşurenin birkaç mesajı beraberinde getirdiğini belirterek, “Muharrem yası; zalime karşı mazlumun haklılığını; aynı zamanda haksızlığı, iyiyi, kötüyü ifade eder. Bunları ifade ettiği gibi asıl benim işaret etmek istediğim; bugün de bizi bir araya getiren aşure. Nasıl aşure içerisinde aşureye o tadı, lezzeti veren elvan çeşit yiyecek var ise Mersin’e de tadı, lezzeti veren Türkiye’nin her yerinden; doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden burada farklı gerekçelerle yeni bir yaşam sürmek için çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak için daha güvence altında yaşamak için refah için mutluluk için gelen, cebinde de Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan vatandaşlarımın oluşturduğu, büyüttüğü bir kentte yaşıyoruz. Böyle bir kentte Belediye Başkanlığı yapmanın gururunu, onurunu yaşıyorum” dedi.

“Mersin’de huzuru sağladığınız zaman Türkiye’de huzuru sağlarsınız”

Mersin’in Türkiye’nin farklı bölgelerinden çok farklı statülerde insanların yaşadığı renkli bir kent olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Mersin Türkiye’nin özetidir. Mersin rengârenk bir yerdir. Mersin’de huzuru sağladığınız zaman Türkiye’de huzuru sağlarsınız. Bu önemli ve değerlidir. Her yöneticinin, siyasetçinin bu bilinç içerisinde olması lazım. Burada yöneticilik yapan her kimse; siyasetçidir, bürokrattır; bu gerçekler ışığında, Anamur’dan Tarsus’a, Çamlıyayla’dan Mut’a kadar herkesi kucaklamak, kimseyi incitmeyen sözcükler kullanmak, kollarını sevgiyi açmak zorundadır. Dört yıldır Mersin’de gören yapan bir Belediye Başkanı olarak başta belediyemde daha sonra da 806 mahallede yaptığımız hizmet alanlarında bu amaçla ve bu temel ilkeyle çalıştım, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Bir toplumun bir arada yaşayabilmesinin temel kuralı; o toplumda demokratik yapının olmasıdır”

Seçer, “Bu ülke bizim, Mersin bizim” cümleleriyle konuşmasını sürdürerek, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu siyasal ve toplumsal sorunları da aşacağına inandıklarını ifade etti. Seçer, “Bizim için yaşanacak başka bir ülke yoktur. Ülkemizi seviyoruz. Bu zorlukları da krizleri de aşarız. Ancak bir toplumun bir arada yaşayabilmesinin temel kuralı; o toplumda demokratik yapının olması, hukuk devleti anlayışının olmasıdır. Hukukun, demokrasinin, insan haklarının olmadığı yerde; bir başkasının görüşüne, inancına, fikrine saygı duyulmadığı bir yerde o toplumun geleceğinden bahsedilemez. Bu tahrip görmüş, sıkıntılarımızı da demokraside, hukuk devletinde diğer birçok konuda bunları aşacağız. Bunları aştığımız zaman ekonomiyi de düzeltiriz. Türkiye refah toplumu olur. Yurt dışından bakış farklı olur, tüm dünya ülkelerinin bize saygısı olur, sevgisi olur, bunları başaracağız. Daha eğitimli bir toplumla, daha çalışan bir toplumla, daha birbirini seven bir toplumla bunları aşacağız” ifadelerini kullandı.

“Aşuremizin kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize vesile olmasını diliyorum”

Muharremin öneminin 13 asır önceden bugüne verilen mesajları anlamak olduğunu kaydeden Seçer, “Aşure, kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi, bereketimizi ifade ediyor. Bu güzel topraklarda yarınların daha güzel olacağı inancını ifade edecek. Bu vesileyle sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Aşuremizin kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize, bereketimize vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Vali Pehlivan: “Bugünü tertip etmede emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum”

Aşurenin birlik ve beraberlik açısından önemli bir mesaj barındırdığını belirten Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Hz. Nuh’un gemisindeki nasıl son günlerde kalan bütün o yiyecekler bir kazanda toplanıp aşureye dönüştü ve insanların ayakta kalmasını sağladı. Tabi ki manevi sembolleri de asırlardan beri bu günlere taşındı. Bununla birlikte işte bu aşurede olduğu gibi, Türkiye’mizin genelinde olduğu gibi bu lezzetleri bir araya getirip ortak lezzetler oluşturmak, bu anlamda birliği, dayanışmayı, paylaşmayı pekiştirmek elbette ki bugünler vesilesiyle hep birlikte vurgulamamız gereken hususlardan birisidir. Bugünü tertip eden Hasan Kılavuz başta olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Kılavuz: “Bu aşure lokmalarının birliğe, beraberliğe, kardeşliğe vesile olmasını dilerim”

Konuşmasında Alevilerin yaşadığı sorunlardan söz eden ve bu sorunların bir an önce çözüme kavuşmasını beklediklerini ifade eden Mersin Cemevi Dedesi Hasan Kılavuz, Muharrem Ayı ve aşurenin önemine dikkat çekerek, “Cemevi’nin bahçesinde omuz omuza insanların birlikte, beraber, yan yana gelmesi ne kadar güzel bir şey. Onun için biz diyoruz ki Muharrem bir matem ama bu matemin sonundaki aşure ise birlikteliği, beraberliği, kardeşliği simgeleyen bir eylemdir. Bu lokmaların hazırlanmasında katkı sunan başta Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, tek tek siz değerli canların ‘Bu kazanda benim de lokmam olsun’ diye getirdiği tuzla lokması hak katında kabul olsun. Bu aşure lokmalarının birliğe, beraberliğe, kardeşliğe vesile olmasını dilerim” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından aşure dağıtımı ile devam eden program, sanatçılar Gani Pekşen ve Mercan Erzincan’ın dinletisiyle sona erdi.