27 Kasım 2024

Erdoğan: Boşanma oranları artıyor, boşuna 3 çocuk demiyoruz

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen 8. Aile Şurası’nda konuştu. Kadın örgütlerinin “kadın bedenine müdahale” olarak değerlendirdiği “3 çocuk” açıklamasını yineleyen Erdoğan, “Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma oranları artıyor, çocuk sayısı düşüyor” dedi. Erdoğan, 85 milyon nüfusun az olduğunu belirtirken, “aile ve gençlik bankası” kurulacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında yapılan şurada aile bakanlığı kurulması kararı alındığın hatırlatarak, “Aile mukaddes bir müessesedir. Devletin vazifelerinin başında aile kurumu ve neslin muhafazası gelir. Bu husus anayasamızda da yer almıştır. Aile Türk toplumunun temelidir. Devletin aileyi koruma noktasında sorumluluklarını ifade etmiştir. Güçlü bir millet, güçlü bir aileden oluşur” dedi.

“Cumhur İttifakı’nda LGBT diye bir anlayış yoktur”
“Güçlü aile yapımızı zayıflatacak her türlü girişim karşısında teyakkuzda olmalıyız” diyen Erdoğan, LGBTİ’leri hedef aldı.

Erdoğan, “Tüm seçim kampanyasında ifade ettiğim gibi Cumhur İttifakında LGBT diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBT İllet İttifakı’nın malzemesi olsun. Tepe tepe kullansınlar. Bizde bu yok. Bizde aile kutsal bir yapıdır. Bu kutlu yapıyı biz lekeleyemeyiz” ifadelerini kullandı.

“Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma oranları artıyor”
Modern dünyada şehirleşme ile birlikte aile bağlarının zayıfladığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
Modern birey daha yalnız, daha zayıftır. Gelişen iletişim araçları modern bireyin yalnızlığına çare olamamıştır. Bunun olumsuz etkilerini çok geniş bir alanda hep birlikte görüyoruz. Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma oranları artıyor, çocuk sayısı düşüyor. Boşuna 3 çocuk demiyoruz.

“85 milyon yeterli değil”
“Çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada şuan giremem. Ama nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var.

“Son dönemde aileyi hedef alan en önemli tehdit, cinsiyetsileştirme projesidir. Meselenin daha vahim tarafı bunun küresel bir dayatma haline dönüşmesidir. İtiraz edenlere hayat hakkı tanınmadığı, tepki gösterenlerin ekonomik olarak baskılandığı, hasılı bir avuç azgın azınlığın baskıladığı bir durumdur.