27 Kasım 2024
Ramazan Kara

Haber “Erzincan’da, maden sahasında toprak kayması” başlığıyla verilince, normal bir doğa olayı gibi algılandı.
Oysa; toprak kayması, tonlarca atık ortaya çıktığı halde, gerekli önlemleri almayan şirketin sorumsuzluğu nedeniyle olmuş.
Olayın olduktan hemen sonra, ilgili bakanlardan, peş peşe açıklamalar geldi.
İlk yapılan açıklamaların özeti “9 kişiye ulaşılamıyor ve 9 ilden gelen 400 AFAD görevlisi, arama kurtarma çalışması yapıyor”
Benim ilk tepkim “Toprak kayması nedeniyle çevreye yayılan siyanürlü atık ile Fırat nehrinin bir kolu çok yakın. Atık, Fırat Nehrine karışırsa Ortadoğu’daki ekolojik dengeyi ne kadar etkileyeceği hala konuşulmuyor. Fırat Nehrine siyanür karışmaması için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı ile ilgili -bir an önce- bir açıklama yapılması gerekir” diye yazmak oldu.
Daha sonra, yetkililer “Atık, Fırat Nehrine karışmadı” diye -yüzeysel- bir açıklama yapsa da bilimsel bir ekip tarafından doyurucu bir açıklama yapılmadı.
Böyle bir olay karşısında, ülkemizin ve Dünya’nın önemli uzmanlarının, bir araya gelerek ortak bir açıklama yapmaması, büyük bir eksiklik oldu.
Onmilyon metreküp kadar olduğu tahmin edilen atık, bir bakanın açıklamasına göre “400 bin” çevrecilerin söylemine göre “500 bin kamyon” ile taşınacak kadar fazla ve mevsim kış olduğu için, atığın içerdiği siyanürün toprağa karışıp yayılma riski var çünkü.
Olayın olduğu gün, sosyal medya hesabımdan sorduğum 3 soruyu size de sormak istiyorum “Erzincan-İliç’te yaşananların, Kaz Dağları ve Akkuyu’da yaşanmayacağının garantisi var mı? Erzincan, deprem bölgesi. Buna karşın; siyanürlü atık için gerekli önlemler neden alınmamış? Çevreciler, İliç’teki şirket ile ilgili çok şey söylediği halde, neden dikkate alınmamış?”
Temel, çevresindeki insanlara “Ben öleceğim” dermiş ama dinleyenler, söylediklerini ciddiye almazmış.
Birkaç gün sonra ölen Temel’in cebinden “Öleceğum dedum. İnanmadunuz. Ne oldi?” yazan bir kağıt parçası çıkmış.
Deprem uzmanları “Büyük bir deprem kapıda” dediği halde dinleyen veya ciddiye alıp gerekli önlemleri alan olmadı sayılır.
Çevre uzmanlarının “Erzincan’daki maden işletmesinin yetkilileri gerekli önlemleri almazsa, felaket kapıda” uyarılarını dinlemedik, aşındırdıkları mahkeme kapılarını görmedik.
Geçen yıl, büyük bir deprem oldu. Bu yıl -çevrecilerin dediğine göre- maden işletme şirketi gerekli önlemler almadığı için toprak kayması oldu.
Böyle bir olaydan sonra, ne yapacağız?
Bir yıl önce olan depremden sonra; ne yaptık, ne yapmadık?
Üzerinde en çok düşünülmesi gereken şey, budur bence.
Şu anda ülkemizin en önemli GÜNDEM maddesi, DEPREM ve SİYANÜRLÜ ATIN OLMUYORSA da yazıklar OLSUN bize.