27 Kasım 2024
Ramazan Kara

Madımak Oteli’nde, diri diri yakılanları; yüreğim yanarak anarken, o gün orada yaşananları, şöyle özetleyebilirim:
“Sivas ellerinde sazım çalınır” diye türkü yakmaktan, insanlıktan çıkmış olan iğrenç yaratıkların katliam davulunu çalarak insanları, diri diri yakmak.
02.07.1993, tam olarak budur işte.
En ilkel dinlerden başlayarak, son din olan İslamiyete kadar olan tüm dinlere göre “Verdiği canı, ancak ve yalnız Allah alır”
O nedenle; Allah’a inanan hiçbir kul, insan yakmaz, yakamaz.
Allah’a inanan birinin “Çok büyük günah işleyen kullar; Allah’ın takdiri ile cehennem ateşinde, cayır cayır yanacak” diye özetleyebileceğim bir inancı vardır çünkü.
İnsanlar da, bir şeyler yakar elbette…
Kimileri yürek yakar, kimileri kendi yüreğini, kimileri de başını yakar.
Kimileri çakmak yakar, kimileri sigarasını. Kimileri de mangal yakar.
Kimileri gemileri yakar.
Kimileri yaptığı yemeği yakar.
Kimileri orman yakar.
Bir de insan yakanlar var.
Yürek yakan, kendi yüreğini yakan, çakmak yakan, sigarasını yakan, mangal yakan, gemileri yakan, yaptığı yemeği yakan insandır.
Ormanı yakan kısmen insandır ve büyük bir hata yapmıştır.
Ancak; insanları yakanlar, insan değildir. İnsan olan, insan yakmaz çünkü.
Bildiğiniz gibi, son günlerde “Orman yakanları idam edelim” türü söylemler arttı.
Acaba, orman yakanlar için “İdam cezası uygulansın” diyenler, insan yakanların “Zaman aşımı” nedeniyle özgür kaldığını biliyor mu?
29 yıl önce; Sivas Madımak Otelinde yaşanan vahşet kadar, hatta ondan daha vahim olan, orada yaşananları, sıradan bir olay gibi göstermeye çalışanların ve sorumluluk alması gerekenlerin sorumluluktan kaçan açıklamalarıdır.
O nedenle; yazımı, olayın ardından, yapılan birkaç açıklama ile sürdüreceğim.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş. Olayları, çok yakından izledim. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmıştır. Ortada, halkla halkın çatışması yoktur. Halkla güvenlik güçlerinin çatışması yoktur. Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.
Başbakan Tansu Çiller: Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmedi.
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü: Olaylara geç müdahale edilmesinde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller ve Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in de, benim kadar sorumluluğu var.
İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu: Aziz Nesin’in, halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.
Köşe yazarı Fehmi Koru: Komik hikayelere imza atan, yazar Aziz Nesin; bu defa, izleri uzun yıllar kalacak bir trajedinin kahramanı oldu. Sivas’ta, ilk elde 35 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan arbede; O’nun, merkezinde bulunduğu, yoğun tahriklerle meydana geldi.
İnsan, ne diyeceğini bilemiyor değil mi