MANEVİ KIZIM, BENİ ANLATMIŞ
Cumhuriyetimizin 100. yılını, 6 yıldır görmediğim, manevi kızım Aysun Eliş ile birlikte kutladık.
Şu ana kadar yayınlanmış kitapları da olan sevgili kızım -yazdığı kitaplardan biri ile ilgili- ödülünü almak için -İstanbul’a- gitmeye hazırlandığı günlerde “Feminenartfest 2023 Etkinliğinden sonra -uygun zamanın olacaksa- Mersin’e -yayına-geleceğim” dediğinde, çok mutlu olmuştum ve “Atatürkçülüğüne hayran olduğum kızımın, Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılında -dedesi Kurtuluş Savaşı’nda şehit olan- babasını ziyaret etmesini” çok anlamlı bulmuştum.
Beş gün yanımda kaldıktan sonra, havaalanına bıraktığımda, uçak kalkmadan önce “Bana bir insanın tek başına kocaman bir aile olabileceğini öğrettiğin 5 günün ardından; bir kez daha ‘Başka bir yaşam mümkün dedim. Eğer biyolojik babamı seçebilseydim kesinlikle senin olmanı isterdim ama aile olmak için kan bağına ihtiyaç duymadım hiçbir zaman. Elbette tanıdığım Ramazan Hoca, sevdiğim değer verdiğim görüşlerine saygı duyduğum biriydi. Ancak ben, bu kadar üst seviyede, gerçek ve duyarlı bir insanla karsılaşmamıştım. Kıyaslayacak herhangi bir erkek tanımıyorum. Naif, duyarlı, harika kadınlar tanıdım ama cinsiyet erkek olunca insanlıkta mutlaka azalma, nezakette mutlaka zaaflar olur ama sen, erkek türünün olması gereken örneğisin. Seni senin kişisel özelliklerini topluma ya da eğitime yönelik sohbetlerimizi mutlaka bir kitapta toplayacağım. İnsan olmak ve bir insanın yanında olmam, huzur dolu, güven dolu, bilgi dolu harika bir deneyimdi. Her şey için tekrar tekrar teşekkür ederim. Hayatıma geçerken uğrayan insanlardan biri olarak görmüştüm ama hayatımın en değerli insanlarından birisin. Ayrılmaz parçalarımdan birisin” diye yazmıştı.
Evine varınca da, benim hakkımda çok güzel bir metin yazmış.
O güzel metni okumaya “Bir kızın, babasına verdiği değer nedeniyle biraz abartılmış bir yazı” diye başladım. Sonra “Kızım, beni benden bile iyi tanımış” diye sürdürdüm ve “Böyle bir kızı olan babaya, 500 yıl yaşamak bile az gelir” diye bitirmek üzereyken “Duygularını yazarken, babasını bile aşan kızımla gurur duyuyorum” diye düşündüm.
Ardından; çok mutlu olduğum, her zaman diliminde bana eşlik eden gözyaşlarım, göz pınarlarımdan akıverdiği için “Mutluluk gözyaşı döktüren yazın başta olmak üzere, her şey için teşekkür ederim kızım” diye düşündüm.
Sözünü ettiğim yazıyı, birkaç kez daha okuduktan sonra, sizinle paylaşmadan edemedim.
Oğlumun okulunda, müdür yardımcısı olarak tanıdığım Sevgili Aysun Eliş’in, yazmış olduğu ilk kitap olan “Sevgili Metrese Mektuplar” hakkında yazmış olduğum yazıyı da yarın, yayınlamak üzere sözü, Sevgili kızıma bırakıyorum:
Gazeteci yazar ve harika bir öğretmen olan Ramazan Kara, köşe yazılarında bazen güzel insanlardan bahseder. Manevi babamın izinde; ben de, O’ndan bahsetmek istedim.
Feminenartfest 2023 etkinliğinden sonra Mersin’e ziyaretine gittiğim bu değerli insan, ailesinin Dünya’ya attığı imzadır.
Bir insanın, iyi olmasının sınırı var sanıyorsanız emin olun “İyilikte, sınır tanımayan insanların var olduğunun” kanıtı bu adamdır.
Yıllar önce, Alanya-Avsallar’da görev yaparken tanıştığım bu insan yıllar sonra bugün yine ışığıyla yolumu aydınlatan gerçek bir dosttur.
Altı yılın ardından yeniden bir araya gelmekten mutluluk duydum.
Dünya görüşüyle, nazik eleştirileriyle, zeki mizah anlayışıyla “Tanıdığım, en renkli kişilik” olduğunu söylemeliyim.
Gerek mesleki tecrübesi, gerek yazarlıktaki deneyimi, gerek insani yönüyle hayatıma anlam katan değerli bir insan…
Kültürü ve sohbetiyle, dolu dolu geçen birkaç günün ardından fark ettim ki, fotoğraf bile çekmemişiz.
Eğer bir insanın yanında telefonu elinize almıyorsanız “Şurayı gezdim. Buraya gittim. Şunu yaptım. Bunu ettim” paylaşımı yapmaya ihtiyaç duymuyorsanız “kesinlikle” doğru yerdesiniz demektir.
Bana ayırdığınız vakit için çok teşekkür ederim.
Değerli eşiniz Nuray Kara’ya ve yaşayan yanınız -kızın- Begüm Ayşe Kara’ya ve size -bu güzel ailenin manevi parçası olan- bana gösterdiğiniz yakınlık ve misafirperverlik için çok teşekkür ediyorum.
İyi ki varsın, iyi ki varsınız…