27 Kasım 2024

SUÇA SÜRÜKLENMİŞ ÇOCUKLARA SUNULMASI GEREKEN DESTEKLER

Suça sürüklenmiş çocuklara sunulması gereken destekler, çocuk gelişimi perspektifinden ele alındığında, çocuğun fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişim alanlarını kapsayan çok boyutlu bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. Çocukların suça yönelmesi, genellikle sağlıklı gelişim süreçlerinden sapmalar sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenle, onlara sunulacak desteklerin öncelikli amacı, bu sapmaları düzeltmek, gelişimsel ihtiyaçlarını karşılamak ve onları yeniden sağlıklı bir şekilde topluma kazandırmaktır.

 

Psikolojik destek, suça sürüklenmiş çocuklar için en önemli unsurlardan biridir. Çocuklar, genellikle travmatikdeneyimlerden veya zorlayıcı çevresel faktörlerden etkilenir ve bu durum onların duygusal gelişimlerini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, bireysel psikoterapiler yoluyla çocukların duygusal sorunlarının çözülmesi, kaygı, öfke veya korku gibi duygularını yönetmelerine yardımcı olmak oldukça önemlidir. Ayrıca, grup terapileri de çocukların sosyal gelişimini destekleyebilir. Aynı deneyimleri yaşamış çocukların bir arada oldukları bu ortamlar, sosyal bağlar kurma, empati geliştirme ve topluluk içinde kendini güvende hissetme duygularını pekiştirir.

 

Aile desteği de çocuk gelişimi açısından kritik bir rol oynar. Aile, çocuğun gelişiminin ilk yıllarından itibaren en önemli sosyal çevresini oluşturur. Bu nedenle, ailelere verilecek eğitimlerle sağlıklı ebeveynlik becerilerinin kazandırılması, çocukların davranışlarının düzeltilmesinde ve gelecekte suça yönelmemelerinde büyük katkı sağlar. Ailelerin de bu sürecin bir parçası olması, çocukların güvenli bir aile ortamında büyümelerini ve yeniden suç ortamlarına geri dönmemelerini sağlar. Aile danışmanlığı ile aile içi iletişimin güçlendirilmesi, çocukların davranışlarını düzenlemelerinde etkili olabilir.

Eğitim ve meslek edindirme programları, çocukların bilişsel ve sosyal gelişimlerini desteklemek açısından oldukça önemlidir. Okuldan uzak kalan ya da eğitim sürecinde başarısız olan çocuklar, kendilerini topluma yabancı hissedebilir ve bu da suça yönelmelerine neden olabilir. Alternatif eğitim modelleri, bu çocukların öğrenme süreçlerine yeniden dahil olmalarını sağlayarak bilişsel gelişimlerini destekler. Bununla birlikte, mesleki eğitim programları ile çocuklara iş becerileri kazandırmak, onların gelecekteki yaşamlarında kendilerine güven duyan ve üretken bireyler olarak topluma katkı sağlamalarına olanak tanır.

Sosyal rehabilitasyon programları da suça sürüklenmiş çocukların sosyal gelişimleri açısından büyük önem taşır. Spor, sanat ve müzik gibi faaliyetler, çocukların kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyarak, hem duygusal hem de sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca, bu tür etkinlikler aracılığıyla çocuklar, kendilerini daha olumlu bir şekilde ifade edebilir ve toplumsal normlara uygun bir şekilde hareket etme becerilerini pekiştirirler. Mentörlükprogramları ise çocukların sosyal çevrelerini genişletmelerine ve kendilerine rol model alabilecekleri güvenilir kişilerle ilişki kurmalarına yardımcı olur. Bu, çocukların olumlu sosyal ilişkiler geliştirmelerini ve suç ortamlarından uzaklaşmalarını sağlar.

 

Hukuki destek ve rehabilitasyon da çocukların gelişimi açısından göz ardı edilmemesi gereken bir alandır. Adil yargılanma süreçlerinin yanı sıra, çocukların suç işledikleri durumlarda cezai yaptırımlar yerine rehabilitasyon odaklı yaklaşımlar tercih edilmelidir. Çocukların cezaevine girmeleri, gelişimlerini olumsuz etkileyebilir; bu nedenle, toplum hizmeti, denetimli serbestlik gibi alternatif cezalar, onların topluma yeniden kazandırılması açısından daha faydalıdır. Ayrıca, hukuki danışmanlık hizmetleriyle çocukların hakları korunmalı ve adalet sistemi içinde onlara yönelik daha anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım benimsenmelidir.

Son olarak, topluma yeniden entegrasyon süreci çocukların sağlıklı gelişiminin devamlılığı için kritik bir aşamadır. Suça sürüklenmiş çocukların toplum içinde kabul görmeleri, sosyal becerilerinin gelişmesi ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak kendilerini hissetmeleri için toplum temelli programlar geliştirilmelidir. Bu bağlamda gönüllülük çalışmaları veya sosyal sorumluluk projeleri gibi etkinlikler, çocukların toplumla olan bağlarını güçlendirebilir. Aynı şekilde, iş hayatına geçişlerini kolaylaştıracak istihdam olanaklarının sunulması, çocukların suçtan uzak kalmalarına ve sağlıklı bireyler olarak topluma entegre olmalarına yardımcı olur.

Çocuk gelişimi perspektifinden bakıldığında, suça sürüklenmiş çocukların ihtiyaç duyduğu destekler, çok yönlü ve uzun vadeli olmalıdır. Bu çocukların yalnızca cezalandırılması yerine, onların gelişim süreçlerine uygun şekilde desteklenmesi, topluma yeniden kazandırılmalarında hayati bir rol oynar.

YONCA YİĞİT

UZMAN ÇOCUK GELİŞİMCİ VE AİLE DANIŞMANI