Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçi ve emekçilerle buluştu. 1 Mayıs dolayısıyla düzenlenen yürüyüşe katılan Başkan Seçer, işçi ve emekçilerle omuz omuza yürüdü. Seçer; işçiler tarafından ‘Büyük başkan’ tezahüratlarıyla karşılandı.

Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önünden Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen binlerce yurttaş; sloganlar, dövizler ve marşlar eşliğinde 1 Mayıs coşkusunu hep birlikte yaşadı. Başkan Seçer de yurttaşlarla birlikte yürüyerek 1 Mayıs coşkusuna ortak oldu.

“Emek en yüce değerdir. Retorikte değil, özde bilincindeyiz”

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde önemli değerlendirmeler yapan Başkan Seçer, “Alın teriyle çalışıp kazanan tüm kardeşlerimin bayramı kutlu olsun. Emek en yüce değerdir. Retorikte değil özde bunun bilincindeyiz. Hakkıyla, emeğiyle, alın teriyle evine ekmek götüren insanların yanındayız. Biz de belediye olarak bir anlamda Mersin’in en büyük işvereniyiz. Bizimle beraber emek eden işçi kardeşlerimizin, mesai arkadaşlarımızın hak ve hukuklarını korumak bizim en birinci sıradaki sorumluluk aldığımız görevimizdir. Onlar emeklerinin karşılığını ve haklarını aldığı zaman biz hem vicdanen hem hukuken hem insanen müsterih oluruz. Bugüne kadar da hep bu doğrultuda hareket ettik” dedi.

“İş barışının ve huzurun had safhada olduğu belediyelerin başında geliyoruz”

Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak hem kamu hem de işçi haklarını karşılıklı koruyan sözleşmelere imza attıklarını sözlerine ekleyen Seçer, “İşçi sendikalarıyla yaptığımız toplu sözleşmelerde hem kamunun hukukunu hem de kamu için emek eden çalışma arkadaşlarımızın hukukunu koruduk. İş barışının, huzurun had safhada olduğu belediyelerin başında Mersin Büyükşehir Belediyesi gelir. İlk 5 yılda olduğu gibi ikinci 5 yılda da aynı doğrultuda birbirimizle uyum ve istişare içerisinde Mersin’e hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“Bizim iktidarımızda emekçi kardeşlerimiz bayramı istediği yerde kutlayacaklar”

Seçer, İstanbul’da çıkan olaylara da değinerek, “Bugün Taksim’de gördüğümüz, duyduğumuz olaylar bizleri ziyadesiyle üzdü. Bugün işçi ve emekçi bayramı. Her demokratik toplumda yönetimler gerekli tedbiri alır. İnsanların özgürce düşüncelerini, fikirlerini ifade etmelerine müsaade eder. Ama işçilerin haklı talebi, İstanbul’da sendikaların Taksim Meydanı’nda; ki sembolik önemi çok büyüktür emek dünyasında; orada bu ifadeleri, bu haykırışları yapmak istediler ama iktidar buna bir türlü müsaade etmedi” dedi.

İktidarın işçilerin taleplerine demokratik bakması gerektiğine dikkat çeken Seçer, “Hem ülkemiz gerilmezdi hem de bu kadar kötü olaylar karşısında insanlar orada eziyet çekmezdi. Vatandaş üzülmezdi, bizler üzülmezdik. Ülke strese, sıkıntıya girmezdi. Umut ediyorum bundan sonraki süreçte bizim iktidarımızda emekçi kardeşlerimiz kutlamaları kendilerinin dilediği, istediği yerlerde; İstanbul’da Taksim’de, diğer kentlerde nerede istiyorlarsa kutlayacaklar” ifadelerine yer verdi.

‘Büyük başkan’ tezahüratlarıyla karşılandığının nasıl hissettirdiği sorusu üzerine ise Seçer, “İnsanlarla her şeyin başı iletişim. Bizim de mesai arkadaşlarımızla iletişimimiz iyi. Huzurlu, iş barışının olduğu bir belediyeyiz. Bu açıdan da görev yapmaktan mutluyuz ve keyif alıyoruz. Daha demokratik bir Türkiye umuduyla işçi kardeşlerimin bayramını tekrar kutluyorum” dedi.