27 Kasım 2024

Vahap Seçer: İtibar suikastı yapılıyor

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, belediyenin daire başkanının özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınmasına “Devlet kurumu eliyle bir başka devlet kurumunun itibarı ayaklar altına alınıyor. İtibar suikastı yapılıyor. Biz bu süreçte siyasi iradenin gücünü kullanarak devlet kurumlarını kullanmak isteyenlerin ve kullandıranların dimdik karşısında dururuz Devletin bürokratları kanunlar nizamlar neyi gerektiriyorsa, devlet terbiyesi neyi gerektiriyorsa o şekilde çalışmalıdır” sözleriyle tepki gösterdi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in Mezitli ilçesi Tece Mahallesi’nde bulunan polisevine düzenlenen ve bir polisin şehit olduğu saldırının ardından partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne  ve belediyeye yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.

İçişleri Bakanlığı’nın “CHP’li Mersin Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde 33 kişi PKK/KCK üyeliği nedeniyle gözaltına alındı” şeklindeki muğlak açıklaması üzerine savcılığa yazı yazarak o kişilerin listesini istediklerini kaydeden Seçer, savcılığın yazıya yanıt vermediğini vurguladı.

Vahap Seçer, belediyenin daire başkanının özel harekat polislerince devlet televizyonu kameraları önünde gözaltına alınmasına “Devlet kurumu eliyle bir başka devlet kurumunun itibarı ayaklar altına alınıyor. İtibar suikastı yapılıyor. Biz bu süreçte siyasi iradenin gücünü kullanarak devlet kurumlarını kullanmak isteyenlerin ve kullandıranların dimdik karşısında dururuz. Devletin bürokratları kanunlar nizamlar neyi gerektiriyorsa, devlet terbiyesi neyi gerektiriyorsa o şekilde çalışmalıdır” sözleriyle tepki gösterdi.

Vahap Seçer, “Belediyemizin terörle ilişkisi olduğu, belediyemizde teröristlerin çalıştığı gibi iftiralar, karalama kampanyaları yıllardır sürüyor. Israrlı biçimde bu algı operasyonları sürdürülüyor. Siyasetçi aklıyla yönetirsek, seçimi, siyasi ikbalimizi düşünürsek farklı kararlar veririz. Ama toplumun geleceğini düşünürsek devlet adamı aklıyla karar veririz” dedi.

Mersin’in sorunu yokmuş gibi, 3,5 yıldır gündemi bunun üzerine oturtmaya başladılar”

Kendilerine yönelik karalama kampanyalarının seçimden önce başladığını söyleyen Seçer, “Vatandaş bana oy verdiyse bir hizmet beklentisiyle oy verdi. İyi bir yerel yönetim isteyen vatandaş, gelecek olan belediye başkanı ayrımcılık yapmaz saikiyle oy verenler oldu. Vermeyenler de ya başarısız olacağımızı düşündü ya başka bir adayın uygun olacağını düşündü. Ama maalesef bazıları bu kara propagandadan etkilenerek bize oy vermediler. Ama biz seçildikten sonra herkesin belediye başkanı olduk. Ayrımcılık bir insanlık suçudur dedik. Seçim bittikten sonra yine bir karalama kampanyası başlatıldı. ‘Belediyeden buranın yerli insanları çıkarılıyor, PKK’lılar alınıyor, teröristler alınıyor’ gibi bir karalama kampanyası başladı. Milletvekilleri sanki Mersin’in sorunu yokmuş gibi, 3,5 yıldır gündemi bunun üzerine oturtmaya başladılar” dedi.

Göreve başladıklarından bu yana MESKİ’den ve belediyeden disiplin ve performans nedeniyle çıkarılan kişi sayısının toplamda 702 olduğunu belirten Seçer, şunları söyledi:

“8 Mart 2022’de bir milletvekili soru önergesi veriyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerde terörle iltisaklı kişi var mı diye. Ardından İçişleri Bakanlığı buraya mart ayında müfettiş gönderdi. 5 ay sonra ağustos başında önergeye yanıt veriyor. Milletvekili 29 Ağustos’ta bu önergenin cevabını açıklıyor. Önergenin cevabını dikkatle inceledim. MBB ve ilçe belediyeleri arasında 33 kişi PKK/KCK, 5 kişi PDY, 2 kişi Hizbullah terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış, 14 kişi tutuklanmıştır. Buraya kadar tamam mı? Tamam. Peki hangi belediyede? MBB ve ilçe belediyelerinde. Hangi belediyede? Hangi tarihte? Muğlaklık var. Bunu çarşaf çarşaf gazetelere verdiler. Sonra biz dedik ki bunu cumhuriyet savcılığına soralım dedik. 5 Eylül 2022’de savcılığa yazı yazdık. Dedik ki, kimdir bunlar. Biz bir hata yapıyorsak hatadan dönemlim. Adam tutuklanmış diyorsunuz bizim haberimiz yok. Acaba kim bunlar? Cumhuriyet Başsavcılığından 5 Eylül’den bu yana bir liste gelmedi elimize. Akabinde 15 eylülde 10 kişi gözaltına alındı. Devlet kurumu eliyle bir başka devlet kurumunun itibarı ayaklar altına alınıyor. İtibar suikastı yapılıyor.

“Garip olan bu dosyayla yani terör saldırısıyla ilgisi yok”

Gece bir açıklama. Saat 3. Bütün siyasiler dizilmiş oraya. Bürokratlar. Bakan açıklama yapıyor. Bir anda her şey belli, her şey Mersin’den çıkmış. Mersin’i biliyor, Mersin’den destek alıyor. Ya biz Mersin’in terörle anılmasını silmek için alnımızın damarı çatlıyor. Mersinle ilgisi olmayan adamlar Mersin’e bir kadavraya deney operasyonu yapıyor. Buna nasıl müsaade edersiniz. Bunların birçoğu Mersin’e bilmiyor. Mersin’den aldığı oyla güç almış, geleceğin ikbalini düşünüyor. Bunlar Mersin’i Mersinliler kadar bilemez. Mersin’i Mersinliler kadar düşünemez. 28 Eylül sabahı bana yine bir haber. Daire başkanımız Bedrettin Gündeş ve 17 kişi gözaltına alındı. Başka adam bulamışlar Bedrettin Gündeş’i almışlar. Çok da doğru adam almamışlar dedim duyunca. Garip olan bu dosyayla yani terör saldırısıyla ilgisi yok. Ama ne hikmetse o geceye denk getiriliyor. Yine dronler, sabahın sekizi. Kapıyı açıyor daire başkanımız. Yat yere, yat yere. Mersin’e yakışmaz görüntüler. Benim için eridi. Bu olamaz. Burası şerefli bir kurum. Burası Mersin Büyükşehir Belediyesi. Mersin Belediyesi herkesin belediyesi. Onun için saygınlığını korumaya çalışıyoruz. Bizim belediyemizde terör, terörist, kimse bizi yan yana getiremez. Biz bu konuya girersek elimde çok uzun bir liste var. Buradan isimleri sayarım. Kim nerede görev yapıyor? Belediye meclisi üyesi mi, milletvekili mi? Daha önce abisi neredeymiş, ufağı neredeymiş, büyüğü neredeymiş, hangi örgütteymiş, şu an sizde siyaset yapanlar hangi partide siyaset yapıyormuş hepsini bilirim.

Ankara siyaseti bunları konuşsun. Üzüntüm, şikâyetim ve isyanım Mersin’in buna alet edilmesi. Bu kurgularda Mersin’in zemin olarak kullanılmasına itirazım. Biz bu süreçte siyasi iradenin gücünü kullanarak devlet kurumlarını kullanmak isteyenlerin ve kullandıranların dimdik karşısında dururuz. Devletin bürokratları kanunlar nizamlar neyi gerektiriyorsa, devlet terbiyesi neyi gerektiriyorsa o şekilde çalışmalıdır. Bu kentin hakkını, hukukunu, saygınlığını koruyacağız. Size sözümdür 3.5 yıldır kentimin birlik, dirlik içinde yaşaması için gecemi gündüzüme katıyorsam 1.5 yıl da böyle devam edecek. Hiçbir vatandaşımın endişesi olmasın.”